SIK SORULAN SORULAR

Yaralı Hayvan Gördüğümde Ne Yapmalıyım?

Yaralı bir hayvan gördüğünüzde kesinlikle tek başınıza müdehale etmeyin. Kedi ya da köpek, hangi hayvan olursa olsun yaralı iken saldırgan olabilir. Bu gibi durumlarda eğer tek başınıza müdahale edebileceğiniz bir hâlde ise alabilirsiniz. Aksi bir durumda profesyonel bir yardım istemeniz gerekmektedir. Eğer maddi durumunuz el vermiyor ise size en yakın belediyenin veteriner işleri müdürlüğünden yardım istemelisiniz. Genelde belediyeler, tarım orman müdürlükleri kendi görevleri kapsamında olduğu hâlde telefonlara bakmazlar. İşte zaten bu durum,  sorunu çözmek için belediyelerin çalıştırılması gerektiği fikri ile HAYTAPın ortaya çıkmasına neden olmuştur. Elinizdeki vakayı hallettikten sonra amacınız, kendinizi o bölgedeki belediyenin, valiliğin, tarım orman müdürlüğünün çalıştırıldığı, görevinin anımsatıldığı yerler hâline dönüştürmek olmalıdır. HAYTAP temsilcilerinin olduğu çoğu bölgede arkadaşlarımız bunu başardığı için o bölgelerde sorunlar minimum düzeydedir. İhbar sonucu HAYTAP devreye girmediğinde bizleri suçlamak yerine, sizin sorunu görüp o bölgeyi ve bundan sonraki hayvanları kurtarmak adına daha zor olan bir işe yani devletin kurumlarını çalıştırmaya yönlenmeniz gerekmektedir. Fakat uygulamada, ilk akut sendrom geçtikten sonra bize ihbarcıların yüzde 95i bir daha asla elini uzatmamakta, "Ben ihbarmı yaptım, başka da bir şeye karışmam." bakış açısıyla kenara çekilmektedir.

HAYTAP’ın her yaralı hayvanın tedavisini karşılamak için bütçesi YOKTUR. Çünkü gönüllülerimizin bağış oranı çok düşüktür. Her bir yaralı hayvanın maliyeti tahminlerinizin çok üstündedir. Fakat İstanbul ,İzmir , Antalya ,Adana ,Muğla ,Erzurum,  Çanakkale , Konya ,  Bitlis , Tunceli , Samsun , Sinop , Bolu ve Bursa gibi ( 2025 itibarıyla ) şehirlerde yaşayanlar  153 telefon numarası veya doğrudan belediyenin veteriner işleri müdürlüklerini arayabiiirler.Bu belediyeler nispeten diğer belediyelere göre daha sistemli olarak çalışmakta gelen başvuralara dönüş yapmaktalar. Yaralı hayvanları tedavi etmekteler.

Gönüllerimizden 10 lira düzenli bağışın bile zor geldiği ve çoğunluğun "Ben zaten kapımın önündeki hayvana bakıyorum." anlayışında olduğu bir ortamda, gönlümüz tüm hayvanların masraflarını karşılamak istese dahi takdir edersiniz ki bu mümkün değil. Bu yüzden biz asıl olarak devletin ilgili birimlerine, ambulans alımından 7/24 veterinerlik hizmeti sağlanmasına kadar pek çok konuda baskı yapmayı tercih ediyoruz.

Yaralı hayvan tedavilerini ise bütçe dengeleri açısından belediyelerin etkin olmadığı kasabalarda , şehirlerde ,  gerçekten yardıma ihtiyacı olan hayvanlara ve o bölgede uzun vadede Haytap ile çalışacak kişileri tercih etmek zorundayız. her yaralı hayvan ihbarına hele kimi belediyelerin zaten yardımı zaten yaptığı yerde illa özel kliniğe kaldırılsın istanbuldaki ankaradaki özel veterinerlere nakil olsun şeklinde yaklaşmamız STKyı parayı yanlış kullanma sonucu iflasa götürecektir. Nitekim çoğu dernek bu yanlış politika yüzünden ya iflasın eşiğindedir ya borçlar yüzünden tek kişi kalmıştır ya da adı federasyondur ama devletin yapacağı işi kendi yaptığı için sürekli olarak interenet üzerinde yasaya da aykırı şekilde ajitasyon yaparak dilenmektedir. 

 

İçinde değilseniz bu tespiti anlamanız , idrak etmeniz belki zor olabilir fakat içimizde çalışıyor olsanız bu işte en zor kısmın seçmek ve bütçe idare etmek olduğunu anlardınız. Bu konuda hepinizden destek ve anlayış bekliyoruz. Bu gibi ihbar durumlarında yaralı hayvan vesilesi ile ya da verdiğimiz destek bahane olarak  o bölgede "doğru insan ya da doğru dernek"  kazanabilir miyiz konusunu son derece dikkate alarak seçim yapmaya çalışıyoruz. İstatistiksel olarak /%70 bir şekilde ( kulübe , mama , veteriner klinik , ameliyathane vs ) destek verip yardım ettkilerimiz ise bir kaç yıl içinde ya bize sırtını dönüyor , ya daha sonradan sürekli destek vermediğimiz için hakaret edip kendisine yardım eden Haytapa saldırıyor.

Unutmayın Haytap devletten ya da Avrupa Birliği gibi yerlerden sınırsız fon para almamakta. Fakat mağdur olan sahipsiz hayvan sayısı ise son derece fazla. Bu aradaki dengeyi gözetmek için bölge bazında uzun vadeli insan kazanırsak o bölgede de en azından bu yaralı hayvan vesilesi ile tanışır sizleri eğtir ve o bölgeyi kurtarırız diye düşünüyoruz. 

Eğer siz sadece " Kardeşim ben sadece ihbar ederim,  Haytap ise benim ihbarıma bakmaz yardım etmez para aktarmaz ve sahipsiz hayvana bakmıyor"  diye gönül koyuyorsanız zaten uzun vadeli olarak sizle de çalışmamız çok mümkün gözükmüyor. Türkiyenin coğrafik ve kültürel koşulları gereği biz her bölgede doğru insana ulaşmak için tüm çalışmalarımızı yapıyoruz. Eğer bir insan kazanırsak o bölgede bin hayvanı kurtarıyoruz.