https://www.haytap.org/tr/seviginin-olduu-yerde-hayat-var-taraf-gazetesi-2008
Seviginin Olduğu Yerde Hayat Var - Taraf Gazetesi 2008
Birincil hedeflerinin şu anda dağınık olan binlerce kişi ve gönüllü kuruluşu sistematik biçimde organize etmek olduğunu ifade eden HAYTAP EVİ gönüllüleri, zaman içinde oluşumun daha da aktif hale gelmesi için ulusal çapta ve ciddi bir kurum altinda bütünleşerek Türkiye çapında toplantılar düzenleyerek harekete ivme kazandıracaklarını belirtiyor. Federasyonun oluşturulma aşamasında ise aşağıdaki maddeler ‘’Amaçlar’’olarak saptanmış:
- Doğanın en önemli parçası olan hayvanlara uygulanan vahşeti ve kötü muameleyi durdurma ; Hükümetçe yayınlamnan genelgelerin ve 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanu’nun etkin bir biçimde uygulanmasını sağlamak.
- Görsel ve yazılı medya vatıtasıyla topluma ulaşarak bu konu da kamuoyu oluşturmak.
- Broşür, kitapçık ve diğer iletişi yollarını kullanarak toplumda bilinçlenme sağlamak.
- Diğer STK’ lar ile ve meslek kuruluşları ile işbirliği içinde olarak, sokak hayvanları konusuna onların dikkat ve ilgilerini dolayısıyla desteklerini sağlamak.
- Halen, herbiri ölüm kampı niteliğinde olan Belediyelerin hayvan barınaklarının insanlara yaraşır koşullara ulaştırılması ve sokaklarda itlafın durması için çalışmalar yapmak.
- Sorunun köklü çözüme kavuşması için ‘’Kısırlaştır- Aşılat- Yaşat’’ kampanyasının ciddi biçimde başlamsını sağlamak için mülki ve mahalli idareler üzerinde toplumsal baskı oluşturmak.
- Bu çalışmaları ; internet, telefon, fax gibi çağdaş haberleşme tekniklerini kullanarak, tepki gösterme, yönlendirme, ‘’Tevik- Takdir- Protesto’’ ugulamaları ve kamuoyu ouşturmak konusunda ortak eylem ve fikir birliği ile hareket ederek karar mekanizmalarını harekete geçirme ve buna süreklilik kazandırma yöntemi çerçevesinde yapmak.
Sokak Hayvanlarının barınması için uzun yıllardır alt yapısı kurulmaya çalışılan ve katılan üyelerin yarrattğı sinerji ile biraraya getirilen Haytap Evi, İstanbul-Arnavutköyde bir vakfın desteği ile tarih kokan bir köşkte hayat buldu.İstanbul Arnavutköy’ün sahil kesiminden iç taraflara doğru yürürken sokağın karşısında, kahverengi ahşap görünümü ile bakımsız duran eski bir köşk çıkıyor karşımıza.Mahallede sizi ilk karşılayanlar semtin, hayata bir parça küskün olmakla beraber bir yandan da umut dolu gözlerle size bakan, kuyrukları heyecanda saat tik tak ları gibi sallanan birbirinden sevimli köpekleri ve kediler.Kimin ne yaptğının , nereye gittiğini kimin ne için çok farkındalar.
ŞEKLİ DEĞİL İŞLEVİ ÖNEMLİ
Semtte , sokak hayvanları yaşam savaşı veriyor ve direniyorlar.Çünkü mahalledeki bir eski ahşap eski köşk, bu hayvanlar için bir yuva olmuş durumda. Kırık dökük görüntüsüyle unutulmaya yüz tutmuş görünse de, dış görünümün değil işlevin önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor insana HAYTAP EVİ ya da açık ismi ile Haytap Hayvan Haları Federasyonunun Evi…
Köşkte kapıya bırakılan yeni doğmuş yavru kedilerin, köpeklerin, ve Paşa adlı köşkün köpeği ile dört koldan faaliyetlerini sürdüren emektarların, hayatlarını hayvan sevgisine adamış oldukları açıkça görünüyor…Ancak dışarıda gelecek hertürlü yardım da onlar için hayati önem taşıyor.
ESKİ BİR KÖŞK YARDIM YUVASI OLDU
Ahşap köşk , bir gönüllü vakfın güzel yüreği sayesinde burayı kiralamışlar ve köşk de, imece usulü yapılan bir çalışma sonucunda hayat bulmuş. Gerek vakıf evi olması gerekse tarihi eser olması itibarıyla , eskiden içinde yaşayan iki rum ailenin hala nefeslerini ve anılarını paylaşan bir mekan olduğu hep hissediliyor. Ancak genel görünümü itibariyle içerisi biraz güzelleştirilmiş. İki katlı ve Rum yapısı köşkün alt katını yaşanır hale getirmek için kolları sıvamış. Kimileri boyasını yaparken, kimileri cilasını atmış. Emektarlar, kendi evlerinde kullanmadıkları eşyaları da getirerek burayı gayet hoş bir ofis haline getirmişler.
Odaların birinde üç yavru kedi var, onlar köşkün kapısına terkedilmiş yeni doğmuş yavrular. Bakımlarını şimdilik Haytap üstleniyor sonra ki evrede de kendilerine sıcak birer yuva bulunacak. İçeri rahatça girebilen köpekler her cumartesi düzenlenen Haytap gönüllü toplantısına katılan insanlara aldırış etmeden salonun içinde diledileri gibi gezerek bir köşeye kıvrılıyorlar… Bu köşkü güzel kılan, sadece kedilerinin değil, köpeklerinin de kendilerini köşkün sahibi sanması. ‘’Bu nasıl bir eşitlikçi ve demokratik bir ortamdır, kedilerle köpekler nasıl böyle geçinmektedir’’ diye hayret etmekten kendimizi alamıyoruz…
Uzun uğraşların sonunda sakat ve bakıma muhtaç hayvanların yuvası haline gelmiş olan Haytap Evi, Türkiye genelindeki sokak hayvanları için çabalayan bir federasyon olma yolunda ilerliyor. Köşk’ün ikinci katı evin eski olmasından ötürü fazla tercih edilmiyor. Ancak gönüllülerden gelebilecek desteklerle zaman içinde düzeleceğini umut ediyor Haytap gönüllüleri. Arnavuköy Kireçhane Sokak No : 1 adresindeki Haytap Evi, sokak hayvanları, semt sakinleri ve dışarıdan destekleyen hayvan koruma gönüllüleri için her daim açık bir yuva…
KURULUŞ HİKAYESİ
Geçtiğimiz dönemlerde internet üzerideki mail grubu sayaesinde birbirleriyle sürekli iletişim halinde olan Haytap üyelerinin biraraya gelmesiyle Haytap Temsilcileri de seçilince taşlar yerine oturmuş. Nihayet resmiyet kazanan tüzel kişilikleri ile 9 Temmuz 2008’de ‘’Federasyon’’ statüsü kazandı. Böylece hayvan hakları hareketi, Türkiye’de ilk defa bütünleşme ve kurumsallaşma yolunda önemli bir adım atmış oldu , Haytap gönüllüleri sayesinde…
Temel hedefleri hayvan haklarının Türkiye’de daha iyi hale getirilebilmesi ve resmi makamlar karşısında ciddiye alınabilmek olan Haytap’ın bu amaçlarına ulaşabileceğine inanan birçok derneğin de aynı doğrultuda çalışmalar gerçekleştirmesiyle bu önemli güç birliği sonunda sağlanmış oldu.
HERŞEY ADANA’DA BAŞLADI
Belediye tarafından çok kötü koşullarda oluşturulan Adana’daki barınağa destek amacıyla bu şehirde kurulan Doğayı Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği DOHAYKO, bu güne uzanan süreç içinde, Türkiye çapında faaliyet gösteren, kurumsal kimlik kazanmış bir sivil toplum kuruluşu olarak doğdu. Kuruluş amacı olan Adana Büyükşehir Belediyesi Dohayko Hayvan Barınağı, asgari yaşam koşullarının oluştuğu örnek bir barınak haline geldi. Adana boyutundan çıkarak tüm Türkiye’ye yayıldı ve sokak hayvanları sorununun çözümü topluma maledildi.
Bölgesel işbirliğinden olumlu olumlu neticeler alan Dohayko, ‘’Ben Olarak Çare Bulamıyoruz, Gelin Dostlar Biz Olalım’’ sloganı ile Türkiye çapında birçok gönüllü kuruluş ve kişiye ulaşarak Hayvan Hakları Aktif Güçbirliği Platformunu oluşturdu. Daha sonra 1000’e yakın gönüllü kişi ve kuruluştan oluşan ‘’Sokaktaki Melekler’’ platformuna üye oldu. Bu platform içinde de bir alt grup olarak Hayvan Hakları Aktif Güçbirliği Platformu oluşturuldu.Dohayko da o zamanlar Haytap’ın dönem sözcüsü oldu.
Bunun içinde ciddi ve kurumsal bir güç sesi altında yerel derneklerin ulusal bir örgüt olmaya çalışan Haytap ile birleşebileceği felsefesini tüm derneklere ve kitlelere anlatma yolunu seçti.Türkiye çapında doğru kişilerle ve doğru felsefe ile örgütlenilmeden, başarıya ulaşamayacağı çok açıktı çünkü.
DAVAYA İNANAN DERNEKLER
Haytap Evi’nin bugünkü statüsüne kavuşması ya da daha doğru bir deyişle hayvan haklarının sınıf atlaması, bu konuda uzun süredir çalışan kurucu dernekler İstanbul Barınak Gönüllüleri Derneği BGD, Antalya Konyaaltı Dostları Derneği KDD, Adana Doğayı Hayvanları Koruma Derneği DOHAYKO, Giresun Hayvanları Koruma Derneği GİRHAYKO, ve Diyarbakır Hayvanları Koruma Derneği DİHAKO’nun çok büyük katkıları ve emekleri yadsınamadığını belirtelim.
Bunun yanında Haytap bünyesinde çalışan birçok üye, temsilci, koordinatör de bu oluşumun gerçekleşmesinde uzunca süredir çalışıyor ve bu kutsal davaya inanıyor.
ZEVK İÇİN ONLARI ÖLDÜRÜYORLAR
Sokak hayvanlarına uygulanan şiddeti durdurmak adına tüm dünya seferber. Ancak ülekmizde bu kavram pek oluşmamış.Belediyeler ve insanlar köpekleri, kedileri toplayıp kısırlaştırmak adınaarabalara istifleyip yaralı vaziyette insanlardan ırak ormanlık alana terk ederek izole etmeye çalışıyor. Ormanlar onların doğal yaşam alanı değil oysa…
İnsanlardan uzakta açlığa, susuzluğa ve yalnızlığa terk ederek onlardan kurtulmaya çalışmak cinayetten farksız. İnsanlar görmeye tahammül edemedikleri için sokak hayvanları vahşice öldürülüyor. Türkiye’ de yaşamaya çalışan sokak hayvanlarının yaşam alanları, insanlar tarafından gün geçtikçe daraltılıyor. Birbiri ardınca mantar gibi yükselen yeni binalar ve yollarla dolan beton kentlerdeki bu hayvanlar yaşamak ve sağ kalmak için savaş veriyorlar. Belki de insanlar tabiattan uzaklaştıkça kalpleri de binalar gibi katılaşıyor.
İstanbulda yaklaşık olarak 200 bin sokak köpeği olduğu tahmin ediliyor. İşte onlar için bir hayat ümidi ve yuva olan Haytap Evi, gelecekte de sistemli ve organize bir şekilde tüm sokak hayvanlarını güvenceye alma yolunda başarıyla gelişiyor.
GÖNÜLLÜLERİ BİZLERLE ÇALIŞMAYA BEKLİYORUZ
İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı ve Haytap Hukuk Danışmanı Avukat Ahmet Kemal ŞENPOLAT
‘’Haytap Olarak Kimseye’’ ‘’Sen Şunu Yap’’ deme yetkimiz yok. Herkes işin bir tarafından tutabilir. Önemli olan organizasyonu iyi yapabilmek. Görev dağılımını iyi belirlemek. Kimisi dilekçe yazıp gruptaki insanları yönlendirebilir. Kimisi lokantaları organize edip artık yemekleri barınaklara yollar. Kimisi halkla ilişkiler çalışmasında başarılı olabilir, kimisi destekleyici bulup markalaşmak ve gruba katılımı artırmak için dergilere Haytap olarak ilan verme çabamızda yardımcı olabilir…Herkesin hangi görevde olursa olsun örgütsel bir çalışmada faydası olacağını düşünüyoruz, o nedenle bugüne kadar BEN olarak başaramadığımızı, BİZ diyerek başarabileceğimizi düşünüyoruz. Zaman günü kurtarma, anlık işler yapma zamanı değil; bilakis uzun vadeli kurumsal çalışmalar yapma zamanıdır. Ve HAYTAP ASLA bir ihbar kurumu değildir. Fiili olarak çalışan gönüllü sayımızın ülkenin boyutu düşünüldüğünde az olması nedeniyle aramıza yeni katılanlara öncelikle tavsiyemiz; Hukuk Bölümüzdeki dilekçeleri okuyarak, size en uygun olanını somut durumunuza göre uygulamanız ve başvurunuzu kendiniz yapmanızdır. Bizlere genelde yapılan başvurular, adımıza işi takip edin, bizim işimiz var, avukatınıza ihbar ediyorum gitsin başvursun, ya da kedimi, köpeğimi terk ediyorum bana yardımıcı olun gibi başvurulardır. HAYTAP’ın kesinlikle bu türden başvurulara bizzat gönderebileceği bir elemanı ya da çalışanı yoktur.
HAYTAP, her birey gibi zaman darlığı yaşayan, başka işleri de olan, ama bu gönül işinde birlikte hareket etmek isteyen gönüllülerden oluşmaktadır.Bu tür başvurular ve istekleriniz için web sitemizde de bilgileri bulunan ve Türkiye’de çeşitli illerde faaliyet göstermekte olan Haytap üyesi dernek ve STK’larımızla lütfen irtibata geçiniz’’ dedi.
Her belediye, sınırları içinde sokak hayvanlarını rehabilite etmekle yükümlü. Yani her belediyenin birer ‘’sokak hayvanı iyileştirme merkezi’’ olmalı ki gelişmiş ve gelişmek isteyen ülkelerin hepsinde bu mevcut.
Sokakta toplanan bu hayvanlar bu merkezlerde kısırlaştırılıyor, aşılanıyor, küpeleniyor kayıt altına alınarak mahallesine geri bırakılıyor. Yani, kamu sağlığı açısından hiçbir şekilde tehlike arzetmiyor. Ülkemizde belediyeler kuduz aşısı yapmak yerine en pahalı yöntemi seçip toplu itlaflara yöneliyor. Kısırlaştırıp topluma kazandırmak yerine yaralı vaziyette ormana bırakmayı tercih ediyorlar sokaklarımızın canlarını. Bilimsel yöntemler yerine insanlık vahşet yaklaşımı sergileniyor…
Barınaklar birer toplanma kampına dönmüs durumda. Sokak hayvanları kapasitesini aşmış, barınaklarda açlık ve susuzluk içinde yaşam savaşı veriyor..Umuyoruz bu federasyon tüm bu yaşananların hukuksal süreçlerini yerine getirir ve hepsinin kurtarıcısı olur.
Ayşe Tatlıcı
TARAF GAZETESİ
AĞUSTOS 2008