DON KİŞOT’UN KÖŞESİ

Selden Çıkaracağımız Önemli Ders !-2009


Türkiye’de hayvanları belediyeler kurtarmaz.

Eğer kurtarırsa orada mutlaka tesadüfen bizim gibi iyiniyetli hayvan dostları memurlar vardır. Genelde de bu kişileri zaten masa başlarında pek bulamazsınız. Diğerleri de ya bilgisayar başında chat yaparlar , ya tetris oynarlar ya da akşam eve kendilerini götürecek servis saatlerini beklediğini görürsünüz. Çoğunun hayvanları kurtarmak , korumak görev yetkileri dahilinde olsa bile , sonuçta onlar öteki olduğu için ve şikayet edemeyecekleri için kimsenin umrunda değildir. Yazılı yanıtları sorumluluktan kaçınacak şekilde diplomatiktir.

O zaman hayvanları yine o bataklıktan ,zehirden , çamurdan kurtaracak ekip ya profesyonel ekiplerdir ya da bu konuda eğitilmiş gönüllülerdir.

Bu sel felaketinden çıkarılacak en büyük ders kanımca bu olmalıdır.

Bizim de maalesef halen böyle bir ekibimiz yoktur. ( gerçi bir zamanlar ambulansımız da yoktu )

Bir sonraki felakete canavar gibi hazır ,  fazla değil on kişilik örgütlenmiş aktif destek grubu ile bunu başarılabilir. On kişilik komando ekibi gibi.

Maalesef bu ekibi bugüne kadar kuramadık. Gerek parasızlıktan , gerekse halen devam eden dernekler arası etiketlenmeden ve insanların bibirine karşı önyargısından.  Hatta hayvansevmesine rağmen bu kişilerin  birbirine güvensizliğinden ve karalamasından.

Halbuki on kişilik örgütlü ve eğitilmiş  bir aktif destek grubu olmuş olsaydı acil olarak olay yerine intikal eder , internet üzerinden gelen var mı diye bilinçli bilinçsiz herkesi oraya çağırmaz , barınağa bile hayatında gitmemiş kişiler ele ayağa dolanmaz ,  gereksiz bir koordinasyon ve iletişim kopukluğu olmazdı diye düşünüyorum.

İyiniyetli arkadaşlarımızın gerçekten gecenin o vaktinde elini öpmek lazım. Büyük çaba gösterdiler. Ama emin olun onlardan bile çoğu bir kaç ay sonrasına aramızda kalmayacaklar. Yine bizbize kalacağız. Herkesin Bahçeşehir’e odaklanmasının nedeni çaresizlikten olduğunu da kabul etmemiz gerekiyor.

Ancak , orada bulunan suyun kimyasal atıklar nedeniyle zehirli olma olasılığından tutun , suya elektirik akımının karışmasına kadar bir çok tedbir panik nedeniyle göz ardı bile edildiğinden eminim . Ve daha büyük bir felaketin eşiginden de döndüğümüz için kendimizi şanslı kabul etmemiz gerekir.  Bu da açıkçası şans olarak değerlendirilmeli. Hele bir önemli konu daha var ki ondan şu anda bahsetmek bile istemiyorum , umarım kimse de bu toz duman arasında farkına varmaz ve unutulup gider.

Özetleyecek olursak bu olaydan acil olarak ders çıkarıp öncelikle büyük illerde acil kurtarma ekibi oluşturmamız ve işi ehline bırakmamız gerekmektedir. Yani olay meydana geldiğinde bu arkadaşlarımız ne malzeme , ne araç , ne iletişim gibi sorunlarla karşılaşmamalı , tahliye planından hayvanların nakil edileceği yerlere kadar ön provalarının aylar öncesinden yapılması gereklidir. Bu ekipte çalışacak  kişiler hangi derneğe ya da semte ait olursa olsun bu iş ekip işidir ve acil olarak bunun kurulması gerekli , hatta bunun için de özel bütçe oluşturulmalıdır.

Ben , şahsen dışardan olaylara bakan biri olarak çıkarttığım tek ders bu olmuştur. Yoksa diğer felaketlerde de başımıza gelecek kaçınılmaz son yine bu olacaktır. Istanbul nasılki depremeden , sellerden on yıl sonra bile ders almadı , bari bizler bu son sel olayını bahane edip artık ekip olarak çalışabilmek ve hatta o ekibe de ne olursa olsun güvenebilmek ve her zaman için de onlar bizden biri , onlar bizim arkadaşımız , onlar can kurtarma ekibi diyebilme gururunu taşıyabilmemiz  gerekir.O günleri görür müyüz dersiniz ? 15/9/2009

 

 

 

( Ne olmuştu :  https://www.ntv.com.tr/turkiye/silivri-ve-catalcada-gorulmemis-felaket,85jjV_d1aECca7ep9-kXcA )

  • Selden Çıkaracağımız Önemli Ders !
  • Selden Çıkaracağımız Önemli Ders !
  • Selden Çıkaracağımız Önemli Ders !
  • Selden Çıkaracağımız Önemli Ders !
  • Selden Çıkaracağımız Önemli Ders !