https://www.haytap.org/tr/pakbahadurun-olumu
Pakbahadurun Ölümü !
PakBahadırın aslında SON isteğiydi !!!
Sevgili İzmirliler, doğa sever hemşerilerim,
Adımı siz koydunuz, ’Pak Bahadur’ benim adım. Asıl yaşam ortamım, Asya’nın yemyeşil koskocaman yağmur ormanları. Ömrümün neredeyse sonuna geldim. Sizler zaman zaman beni burada ziyaret ettiniz, ben hep buradaydım. Sizleri bekledim her gün. Bu küçük hapishanedeydim doğduğum günden beri. Sizler sadece beni göresiniz diye. Artık yaşlandığımı, öleceğimi hissediyorum. Birkaç yıl önce bana bir arkadaş verdiler, küçük bir fil yavrusu. Ona çok acıdım ve bir ömür boyu yaşamını, benim gibi burada esaret altında geçireceğini düşününce, çok üzüldüm. Önce sorun yarattım, huysuzluk yarattım, ona ısınamadı desinler ve onu buradan alıp geriye götürsünler diye. Benim çektiklerimi o da çekmesin diye... Ancak, aldıran olmadı, o şimdi yanımda, benimle aynı kaderi paylaşıyor. Sizler, yıllar boyu bir amaç için çalıyorsunuz ve bir süre sonunda emekli oluyorsunuz. Bana böyle bir hak tanınmıyor. Emekli olamıyorum. Burada ölmem gerekiyormuş ! Öylesine özledim ki ormanlarımı, ağaçlarımı, toprağımı, suyumu. Ormanın sessizliğini, vahşi müziğini. Yaşamım boyunca bunları tadamadım. Sizlerin de düşleriniz vardır. Emekli olunca suraya yerleşeceğim, domates biber yetiştireceğim, diye. Ben de hep, ormanlarımı düşledim. Kardeşlerimi, annemi, babamı, akrabalarımı göremedim. Hiç sevgilim de olamadı. Onları göremeden de öleceğim. Filler nasıl ölür bilir misiniz?Bizler, öleceğimizi önceden hissederiz ve ormanın derinliklerinde bir bataklıkta kendimizi çamura bırakırız. Bizim mezarımız topraktır, çamurdur. Kimseye cenaze külfeti getirmeyiz ve sessiz sedasız bu dünyadan kendi irademizle ve doğaya büyük bir saygıyla, veda ederiz.Mektubuma son verirken, sizden bir isteğim olacak !
Bana, ölebilmem için bir olanak yaratın, özlemini çektiğim ormanlarıma geri verin beni. Orada, ormanın derinliklerinde bir köşede, bir bataklıkta doğaya, bedenimi kendim vereyim ve huzura kavusayım, öyle merasim falan da istemez. Beni gömecek bir yer aramanıza da gerek olmaz. Son ve tek arzum olan, özgür olarak ölebilmem için, beni vatanıma, ormanlarıma gönderin. Ölmenin de bir onuru olmalı değil mi? Bir fil için bile.Özgür ölebilmenin anlamını hissedebiliyor musunuz?
O zaman yalnız değilsiniz demektir! Beni unutmayın.
Hoşçakalın, özgür kalın, sevgili hemşerilerim!PAK BAHADUR...1973
SON GÖRÜNTÜLERİ VİDEO İÇİN TIKLAYINBAZI
SORUMSUZYÖNETİCİLER(!) YÜZÜNDEN GEÇ KALINDI ?Hayvanat Bahçesi, Sasalı’ya taşınacak. Burada kafesler olmayacak. Fil Pakbahadır artık özgürce dolaşabilecek ve Hapis hayatı son bulacaktı... İZMİR’in kanayan yaralarından biri ( Hatta Türkiye’nin ) böylelikle de son bulacaktı. Kültürpark’ta yıllardır küçücük bir alanda, demir kafesler ardında yaşamak zorunda bırakılan hayvanların hapis hayatının bitmesi gerekiyordu... Büyükşehir Belediyesi’nce Sasalı’da yaptırılan 300 bin metrekarelik yeni hayvanat bahçesinin tamamlanmasıyla demir parmaklıklar kalkacağı, Sevimli dostlarımızın da özgürce dolaşabileceği bildirilmişti.Doğal ortamlarında kendilerini evlerinde gibi hissedeceklerdi. Bu projenin biran önce yaşama geçirilmesindeki önem ve gereklilik PAKBAHADIR’ın ölümüyle ne kadar gerekli olduğunun da işaretidir..Uzmanlar: Her şey mükemmel !
BU arada Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumları Birliği Transport ve Bakım Sorumlusu Van Walbeek, Amsterdam Hayvanat Bahçesi Fil Bakıcısı Cor Bemelman ve Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nden Prof. Nilüfer Aytuğ İzmir’e geldi. Uzman ekip, yeni hayvanat bahçesi alanında 1 hafta inceleme yaptı. Sonuç: İçinde bitkiler, ağaçlar, küçük bir nehir kolu bile var. Hayvanlar burada çok mutlu ve iyi olacak. diye konuştu.
PAKBAHADIR ÖLDÜİZMİR Büyükşehir Belediyesi Kültürpark Hayvanat Bahçesi’nin 59 yaşındaki yaşlı fili Pak Bahadır’ın kalbi, eklemleri ve ayaklarındaki şiddetli enfeksiyon nedeni ile anestezi altında ameliyat edilirken durdu. Almanya’an gelen iki uzmanın operasyonu sırasında İzmir Fuarı’nın simgesi haline gelen filin ölümü herkesi üzdü.Yaşlılığı nedeniyle ayaklarında ve eklemlerinde sorun olan fil Pak Bahadır uzun süredir ağrı çekiyordu. Beton zemin, taş duvarlar, hendekle çevrili 200 metrekarelik kafesinde 53 yıldır tek başına yaşayan erkek fil Pak Bahadır’ın ağrıları ayaklarındaki enfeksiyonu geçtiğimiz günlerde arttı. Bunun üzerine Almanya’dan fil bakımı konusunda iki uzman getirildi. Ancak uzmanların anestezi altında müdahalesi sırasında Pak Bahadır’ın kalbi durdu.Hayvanat Bahçesi’nin adeta sembolü olan Pak Bahadır’ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadıklarını ifade eden İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serpil Güngör Pak Bahadır için elimizden geleni yaptık. File en iyi şekilde müdahale edebilmek amacıyla Asya fillerinin anestezi altına alınması ve sağlık problemleri konusunda uzman olan Avrupa Fil Bakımı Sağlığı ve Bakıcıları Derneği (EEKMA) danışmanı Dr. Angelika Hinke ile anestezi ve transport uzmanı olan Inter Zoo görevlisi Roy M.Smith’ın yanısıra Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof Dr. Nilüfer Aytuğ ve Arş. Gör. Hüseyin Cihan’ın da aralarında bulunduğu uzman ekiple çalıştık. Tedavi edilmemesi halinde enfeksiyon giderek yayılacak ve ağrılı bir ölüm kaçınılmaz olacaktı. Bu yüzden önümüzdeki haftalarda yapılmasını planladığımız operasyonu öne aldık. Filin yaşı ve içinde bulunduğu sağlık sorunu dikkate alındığında anestezinin riski yadsınamazdı ancak hayvan hakları açısından da bakıldığında başka çaremiz de yoktu dedi.Ayak, kemik ve eklem hastalıkları dolayısıyla güçlükle yürüyen file, bu aşamaya gelinene kadar antibiyotik ve ödem giderici ilaçlarla tedavi yapıldığını belirten İzmir Büyükşehir Belediyesi Fuar Hayvanat Bahçesi Amiri Veteriner Hekim Çağlayan İnanlı, filin yaşı ve kendisine dokunulmasına alışık olmaması nedeniyle yapılan tedaviye cevap vermediğini söyledi. Veteriner Hekim Çağlayan İnanlı, Pak Bahadır’ın bugüne kadar iyi bakım ve sevgiyle yaşadığını belirtti. İnanlı sözlerini şöyle sürdürdü:
Beş tonun üzerindeki hayvana yapılacak operasyon için birçok önlem almıştık. Tüm gün boyunca açık alan, anesteziyi takiben bayılması sırasında oluşabilecek problemleri önleyecek şekilde hazırlandı. Alanın çevresindeki hendek dolduruldu, temas etmesi halinde zarar verebilecek olan tüm çıkıntılar ahşap materyal ile kaplandı ve alan 30 santim yükseklikte ince kum ile dolduruldu. Günün en serin saatleri olması nedeni ile sabaha karşı saat üçte tüm hazırlıklar tamamlandıktan sonra Bahadır açık alana salındı. Üfleme çubuğu ile uygulanan anesteziyi takiben 20 dakikada oturur duruma gelen Bahadır vücudunun herhangi bir yerine zarar gelmemesi için Hayvanat Bahçesi personelinin desteği ile yatırıldı ve ayakları tedaviye hazır hale getirildi. Ayaklarının ve yaşı gereği mevcut dolaşım probleminin şiddeti klinik muayene temelinde saptandıktan sonra tedaviye başlandı ancak tüm çabalara rağmen Bahadırın kalbi daha fazla dayanamadı.
Sabah erken saatlerde de Pak Bahadır’ın cesedi vinçlerle kaldırılıp kamyonla Sasalı’da yapımı devam eden Doğal Yaşam Parkı’na götürülerek gömüldü. Pak Bahadır’ın doğal ortamına daha uygun bir yuvada, hiç olmazsa toprağa basarak hayatının son günlerini geçirmesini isteyen havyanseverler kampanyalar düzenlemişti. Pak Bahadır kendisi için hazırlanan ama görmeye ömrünün yetmediği Sasalı Doğal Yaşam Parkı’ndaki 15 dönümlük yuvanın yanına açılan çukura gömüldü. Bu arada Hayvanat Bahçesi’nin diğer fili Begümcan’ın da ileride aynı hastalığa maruz kalmaması için Alman heyetin tavsiyesiyle önümüzdeki günlerde bir operasyona alınacağı bildirildi.
PAK BAHADIR1948 yılında doğan Pak Bahadır, 1954 yılında Pakistan’dan İzmir’e gemiyle getirilerek Kültürpark Hayvanat Bahçesi’ne törenlerle yerleştirilmişti. İzmir Enternasyonel Fuarına gelenlerin mutlaka ziyaret ettiği Hayvanat Bahçesi’nin adeta demirbaşı olan Pak Bahadır çok seviliyordu. Doğumgünlerinden hayvanseverler, pastalı, meyveli kutlamalar yaparken son yıllarda da ’Pak Bahadır’a özgürlük’ sloganıyla internette yürütülen kampanya büyük ilgi görmüş, Yasemin Kozanoğlu gibi ünlüler de kampanyaya destek vermişti.