HAYTAP OLARAK AÇTIĞIMIZ DAVALAR ve YARGI KARARLARI

Köpek Öldürülmesinde Manevi Tazminat İstemi

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2016/9116

Karar Numarası: 2017/17111

Karar Tarihi: 06.12.2017

Taraflar arasında görülen tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı; 1996 yılından beri kendi bakım ve gözetiminde bulunan ... isimli ... finosu cinsi köpeğini ikametgahının bulunduğu site bahçesinde 24.01.2013 tarihinde gezintiye çıkardığı esnada, yaşları küçük iki erkek çocuğunun elinde tasmalı vaziyette koşturan davalıya ait ... cinsi köpeğin çocukların elinden kurtularak müvekkilinin ve köpeğinin üzerine saldırdığını, köpeğini kurtarmak amacıyla kucağına aldığında sırtının parçalandığını gördüğünü, davalıya ait köpeği kendi köpeğinden ancak çevrede bulunan kişilerce su dökülerek ayırabildiklerini, köpeği veterinere götürmüş ise de köpeğin kan kaybından öldüğünü, davalı hakkında ... 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/806 esas sayılı dosyası ile cezalandırılmasına karar verildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı aşamalardaki beyanında; maddi zararın ispat edilemediğini, köpeklerin ortalama ömrünün 12-15 yıl olduğunu, yetişkinlikten öte yaşlı olarak kabul edilmesi gereken köpek için talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 1.875,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 11.875,00 TL tazminatın olay tarihi olan 24/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Şeye gelen zarardan dolayı kural olarak manevi zararın tazminine hükmedilmez. İstisnai durumlardan dolayı kişilik hakkının ihlali söz konusu ise manevi zarar tazmin edilir. Amaç çekilen acıyı yeterince dindirerek ve ruhsal dengeyi sağlamaktır.

Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda hakimin, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.

Somut olayda; davacının 1996 yılından olay tarihi olan 24.01.2013 tarihine kadar bakımını üstlendiği köpeğinin kucağında iken, davalıya ait köpeğin saldırısına uğradığını, köpeğinin gözleri önünde ölmesini izlemek zorunda kaldığı ve kendisine saldırma eğilimi sebebiyle köpeğini kurtaramayan davacının bu olay nedeniyle psikoloğa gitmek zorunda kaldığı ve manevi yönden çöküntüye uğradığı dosya içeriği ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Olayın gelişim biçimi gözetildiğinde davacı yararına manevi tazminat takdirinde isabetsizlik bulunmamakla birlikte; tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve olayın özelliği birlikte değerlendirildiğinde mahkemece takdir olunan 10.000,00 TL manevi tazminat miktarının fazla olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

O halde mahkemece; öncelikle, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, dava konusu olayın oluş biçimi ve özellikleri ile fiilin niteliği, özellikle manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmadığı dikkate alınmak ve yukarıda açıklanan ilkeler de gözetilmek suretiyle, hakkaniyete uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmelidir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenle temyiz eden davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06/12/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Sayın Çoğunluğun, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının fazlalığından bahisle hükmün bozulmasına yönelik gerekçesine, aşağıda açıklayacağım nedenlerle iştirak edilmemiştir.

Davacı, köpeğini bahçeye gezintiye çıkardığı esnada, davalıya ait köpeğin saldırdığını ve köpeğini sırtından yaraladığını; veterinere götürülmüş ise de, kan kaybından öldüğünü ileri sürerek; maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.

Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 1.875.00.TL maddi ve 10.000. TL manevi tazminata hükmedilmiştir.

Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (Medeni Yasa 24), isme saldırı (Medeni Yasa 26), nişan bozulması (Medeni Yasa 121), evlenmenin feshi (Medeni Yasa 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (6098 sayılı Borçlar Yasası 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (6098 sayılı Borçlar Yasası 58.) Bunlardan Medeni Yasa'nın 24. maddesi ile 6098 sayılı Borçlar Yasası 58. maddesi daha kapsamlıdır. Medeni Yasa'nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir olgunun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; Medeni Yasa'nın 26, 174, 287); bunların dışında Borçlar Yasası'nın 58. maddesi uygulanır.

Medeni Yasa'nın 24. ve 6098 sayılı Borçlar Yasası'nın 58. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir.

Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir.

Somut olayda, köpeğin ölümünden doğan zararı davacının iç huzurunu bozacak nitelikte bir olgu değildir. Manevi tazminatın koşullarını düzenleyen Borçlar Yasası'nın 49. maddesine göre hayvanın uğradığı zarar kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak benimsenemez.

Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davacının manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulmasını gerektirir.

Ne var ki, Sayın Çoğunluk tarafından, mahkemece manevi tazminata hükmedilmesi isabetli bulunmuş; miktarının fazlalığından bahisle hüküm bozulmuştur.

Açıkladığım nedenlerle, hükmün bozulması gerektiğine ilişkin Karşı Oyumdur.