BASINDA HAYTAP

Hayvanlar Dilsiz, Yasalar Kör - Radikal Gazetesi

Evcil hayvan kaçakçılığı ürkütücü boyuta erişti. Gözler önünde cereyan eden bu suçun cezası ise bir kedinin fiyatı kadar bile değil.

Eminönü’nde, Yeni Camii’nin yanındaki kesme taşlı daracık yoldan tarihi bir keşfe davet edercesine kesif baharat kokusu yayılır. Aktarlardan gelen bu koku, zaman tünelini andıran 800 yıllık Mısır Çarşısı’nın da gönüllü rehberidir. Sağlı sollu dizilmiş küçük dükkânların arasına adım attığınızda tüm o büyüyü bozan devasa bir tabela, sanki affedilmez bir suçu yüzünüze okur gibi karşınıza dikilir: İstanbul Hayvanat Mağazaları!


İki kişinin dahi zar zor sığdığı birkaç metrakarelik dükkanların önüne istiflenmiş kafeslerden rahatsız edici hırıltılar yükseliyor. Belki bu lisana sadece hemcinsleri tercüman olabilir ama dikkatli gözlerin pet shop dramının geldiği boyutu görmesi hiç de zor değil. Begüm’ün iki hafta önce Levent’te bir AVM’deki pet center’dan aldığı kedisinin eve geldikten beş gün sonra hayatını yitirmesi, bizi de yıllardır süren bu pet shop terörüyle yüzleştirdi. Hukuki girişimlersonuçsuz kaldığı anda yolumuz Msır Çarşısı’na düştü. Evcil hayvan kaçakçılığının delilleri ortada sere serpe dururken, suçu sabit tacir yasaların körlüğüne gizlenmeyi yine başarıyor. Uyuşturucu veriliyor
Henüz ilk girdiğimiz dükkandaki insafsız satıcı; Oliver Twist romanından fırlamış paragöz Fagin misali sırıtarak yanımıza yaklaşıp, soğuktan titreyen bir köpeği işaret ediyor: “İngiltere’den yeni geldi. Prens Charles’ın köpeğinin aynısı. Fiyatı 1200 dolar.” Hemen altındaki kafeste duran siyam kedisine takılıyor gözümüz. Ataları Tayland sarayının gözdesi olan hayvancağız, şimdi düşmüş cariyeler gibi nafile bir çabayla köpeklere sığınıp soğuktan korunmaya çalışıyor. Siyam sahipleri bilir ki, insan gördü mü yerinde durmazlar. Bu siyamın ise yürüyecek hali yok. Oysa birkaç yıl önce aynı pet shop’lara gidenler köpeklerin acıklı havlamasına, kedilerin ayartıcı miyavlamasına tanık olurdu. Şimdi ise kafeslerden sadece tuhaf sesler duyuluyor. Pet shop terörüne savaş açan www.petshopgercegi.comsitesinin yöneticisi Burcu Sevim, bu hareketsizliğin dehşet verici nedenini iç çekerek açıklıyor: “Hayvanlara sakin dursunlar diye ilaç veriyorlar.” Bu uygulama Eminönü’ndeki en pespaye dükkandan Levent’teki en lüks pet center’a dek yayılmış durumda. Türkiye kaçakta zirvede
Pet shop’lardaki manzara uluslararası evcil hayvan tacirliğinin yalnızca görünen yüzü. Her yıl ortalama yüzde 50 büyüdüğü tahmin edilen evcil hayvan sektörü 500 milyon dolara yaklaştı. Doğa ve Hayvanları Koruma Derneği (DOHAYKO) yetkililerine göre, sadece Atatürk Havalimanı’nda yılda 200’den fazla evcil hayvan yakalanıyor. Adını vermek istemeyen bir gümrük görevlisi, milyonlarca dolarlık kayıtdışı sektörü döndüren pet shop’larda satılan hayvanların yüzde 95’inin yurtdışından kaçak yolla girdiğini belirtiyor. Herkesin gözü önünde giderek büyüyen bu kirli ticaret engellenemez mi? Hesap ortada: Hayvanları Koruma Kanunu’na göre pet shop’ta kurallara uygun olmayan şekilde hayvan satmanın cazası 250 lira... Yasadışı hayvan ticareti yapmanın cezası 2 bin 500 lira... Ayakta duracak mecali kalmamış Siyam kedisinin fiyatı 1000 lira! 150 yıl önce bir köpeğin yazdırdığı şikâyet dilekçesi
Hariciye Nazırlığı’ndan Pertev Paşa yolda rastladığı yaralı köpeğe sorar: “Senin için ne yapabilirim.” Haksızlıktan yılmış köpek yüce makamlara iletilmek üzere kendileri adına bir dilekçe kaleme almasını ister. Pertev Paşa, 1864’te Mecmua-yı Fünun’da, Avave (Havlama) adıyla yayımladığı şu dilekçeyle hayvan haklarının da ilk savunucusu olur: “Sokakları pisletiyorlar diyorsunuz. Etrafta öyle dedikodular dolanıyor. Biz aslında sokakları temizliyoruz, insanlar ise pisliklerini gizliyorlar. Havlamamızdan şikâyetçiymişsiniz. Madem öyle, pamuk tıkayın. Ne de olsa kulaklarınız ellerinizde. Sokakta yatmamızdan rahatsızmışsınız. Her mahallede birkaç zengin var. O zaman bize kalacak yer yapsınlar...” Tarkan’dan Radikal’e mektup
Bu kirli ticareti boykot edin
Sıkı bir aktivist olan Tarkan, kirli ticaretin ancak insanların alışveriş yapmaması ile biteceğine inanıyor. Hayvan koruma örgütlerinden PETA’nın gönüllü temsilciliğini yapan Tarkan, Radikal aracılığıyla şu mesajı verdi: “Bu kadar çok sayıda hayvan Türkiye’de sokaklarda ve barınaklarda acı çekerken, hala hayvanlar üretilip uygun olmayan koşullarda satılıyor. Bu sorunun köklü çözümü pet shop’lardan almak yerine, hayvanları kısırlaştırmak, sokaklardan veya barınaklardan sahiplenmektir. Üstelik bu üretilmiş köpeklerin birkaç hafta ya da ay sonra sokağa bırakıldıkları ve böylece ikinci nesil evsiz köpek ve kedi oldukları da bir gerçektir. Ben bütün köpeklerimi sokaktan sahiplendim. Ve hiçbir zaman başka yollara başvurmadım. Hem Türkiye’de hem de bütün dünyada artık ayağa kalkıp bu yardıma muhtaç hayvanları korumamız lazım. İnsanların en iyi dostu olan bu canlılar için artık dostluğumuzu göstermenin tam zamanıdır.” ‘Kaçakçılığın adresi Laleli’
Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Başkanı Avukat Ahmet Kemal Şenpolat, durumun görünenden daha ciddi olduğunu belirterek, pet shop’larda satılan hayvanların çoğunlukla Rusya, Belarus, Romanya, Macaristan gibi ülkelerden geldiğini söyledi. Laleli civarında çalıştırılan hayat kadınları aracağıyla hayvanların ülkeye sokulduğuna dikkat çeken Avukat Şenpolat, “Hayvanların bir kısmı yolda telef oluyor. Ancak her biri bin dolarlar gibi rakamlara satılıyor. Kârlar çok yüksek. Cezalar az” diyor. Şenpolat, yüksek kârlar olmasa alışveriş merkezlerinde bu dükkânların barınamayacağına dikkat çekerek, “Şu anda hayvana kötü muamele Kabahatler Kanunu çerçevesinde değerlendiriliyor. Hayvanlara kötü muamelenin Türk Ceza Kanunu kapsamına alınmasını istiyoruz ve bunun için çabalıyoruz” diyor. Şenpolat, Türk Ceza Kanunu’nun hayvan haklarını kapsaması durumunda, 1-3 yıl arasında hapis cezası ve daha ağır idari para cezalarının gündeme gelebileceğini söylüyor. AB’de vize yok
HAYTAP çatısı altında www.petshopgercegi.com internet sitesini işleten Burcu Sevim, uygunsuz koşullarda satılan hayvanların sağlığı da tehdit ettiğini belirtti. Sevim, bu nedenle Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin çoğunda dükkanda hayvan satışının yasak olduğunu ve çiftlik modelinin uygulandığını kaydetti. Sevim, “AB ülkelerinde kendi ev hayvanınızı dahi sokamayacağınız kadar sıkı denetim var” mesajı da veriyor. Sevim, özellikle Almanya’da hayvan çiftliklerinin yoğun olduğunu söyleyerek, AB müktesebatına uyum kapsamında Türkiye’nin de bu modele geçmesi gerekeceğine dikkat çekti. Sevim, internet sitesini ilk açtıklarında hayvan satışı yapanların engellemelerine de rastladıklarını ancak yılmadan devam ettiklerini vurguladı. Türkiye’de ceza ABD’dekinin binde biri değil Avrupa’da birçok ülkede pet shop yasaklanmış durumda. Cezalar ise ağır. İngiltere’de bir köpek sahibine bu yüzden 10 yıl süreyle hayvan bakma yasağı verildi. İzmir’de yavru kedinin ölümüne neden olan kişiye 687 TL ceza verilirken, Berlin’de ise aynı suça 7 ay hapis cezası verildi. Türkiye’de bir pet shop mağdurunun açtığı davada, mevzuat yetersiz kalınca mağaza sahibi ceza almadı. Ancak veterinere 0.29 TL gibi komik bir ceza verildi. ABD’de evcil hayvanları uygun koşulda satmayana 2 yıl hapis ve 2 bin dolardan başlayan para cezaları söz konusu.

SEN DE KATIL  : Tarkan ın çağrısına katılan okurlarımız begum.gursoy@radikal.com.tr adresine görüşlerini gönderebilir.

07/11/2010

Haber : BEGÜM GÜRSOY

etshopgerçeğini anlattığımız 2010 yılında katıldğımız NTV yayınını izlemek için lütfen www.haytap.tv ’de yayınlanan aşağıdaki linke tıklayınız.

http://lenner.tv/index.php/haytap-hayvan-haklari-federasyonu-video-yayin-platformu/haytap/ntv-bay-yesil-celal-pir-ahmet-kemal-senpolat

  • Hayvanlar Dilsiz, Yasalar Kör - Radikal Gazetesi
  • Hayvanlar Dilsiz, Yasalar Kör - Radikal Gazetesi
  • Hayvanlar Dilsiz, Yasalar Kör - Radikal Gazetesi