DON KİŞOT’UN KÖŞESİ

Hayatta En Büyük Mucize Müthiş Bir Öğretmene Rast Gelmektir !

(BEKİR COŞKUN’UN ARDINDAN )

 

Beraber olduğumuz anlar,  film şeridi gibi geçiyor gözümün önünden sahne sahne…

Çocukluktan ya da üniversiteden yahut iş gereği  tanışmadık. Tesadüfler bizi bir araya getirdi. İlk olarak Istanbul Baro’sunda hayvan hakları komisyonu kurduğumda bir anda mesajı gelmişti önüme. O dönem  dünyalar benim oldu. Yıl daha 2005…şu anda yaptıklarımızın yüzde birini bile daha yapmamışız ama o da biliyorki bir km taşı olacak o anlar. Nasıl mutlu olmuştum..Her koltuğumda iki karpuz !

 

From: BEKİR COŞKUN [mailto:bcoskun@hurriyet.com.tr]
Sent: Thursday, June 9, 2005 12:25 PM
To:
asenpolat@superonline.com
Subject: Re: istanbul barosunun çalışmaları

 

Sevgili Ahmet Kemal Şenpolat.

Mesajınız bu sabah benim için moral oldu.

çünkü ben barolarımızın duyarsız kaldıklarını, içlerinden bir tek olsbun hayvansever çıkmadığını, bize destek vermediklerini düşünüyordum.

Sizi tanımak, bu çabanızı bilmek bu günün ödülü gibi bir şey.

Sağolun.

İlk fursatta tanışmak ve yanaklarınızdan öpmek üzere.

Bekir Coşkun.

 

İnsan olarak doğaldırki, emeklerinizin bu işin duayeni tarafından takdir edilmesini istersiniz. Bu da öyle mesajlarından ilkiydi. Bizim için son derece önemli bir bilge adamdan  o yazının gelmesi son derece beni kamçılamıştı.

 

Sonradan da yaptıklarımızı daha  dikkatle incelemeye aldı. Biliyorduki farklı bir bakış ve icrai durum vardı. Sadece kedi ve köpek sahiplenenler kurtaranlar değil resmin daha genelinde göstermeye başlayan bir ekip vardı ve bunu ilk sezenlerden birisi olmuştu. Tesadüfen tanıştık.

Birkaç yıl sonra 2008 yılı olsa gerek KANAL B televizyonunda müthiş bir saatlik bir televizyon programı yapmıştık beraberce . Maalesef en hayıflandığım ve arşivimize alamadığım çok önemli bir tv programıydı. Sonradan çok aradım ama Ergenekon günlerinde Kanal B' ye yapılan baskında tüm kayıtlar da gitti.

Benim için ta o yıllarda , ender  bilge adamlardan biriydi. Cumhuriyetçiydi , Mustafa Kemal Atatürk’ün ve devrimlerinin yılmaz savunucusuydu. Laikti. Hepsinden ötesi bunları dile getirebilecek cürreti vardı , cesaretliydi. Kalemini de satmadı. Eğilip bükülmedi . Bahçesinde sadece kendi hayvanlarına bakan sıradan bir hayvan hakkı savunucusu olup da ,  yukarıdakiler olmasaydı tabiiki de bu yazıyı kaleme almazdım. 

Örgütlenin dedi HAYTAP’ın da kurulmasına vesile oldu. Işık oldu karanlıkta bu bataklığa girenler  için yol  oldu. Etrafımda ,derneklerde , abi abla olabilecek insanlarda  yıllardır aradığım pusulayı bulamadım , kutup yıldızı gibi oradan tecrübesiyle yazılarıyla mesajları ile motivasyonu ile yönlendirmeye  devam etti.

https://www.haytap.org/tr/bekir-coskun-1945-18-ekim-2020-anisina-saygiyla-sevgiyle   )

 

En büyük hayvan sever olduğunu söyleyen zavallılar kendisine saldırdığında sığınacak noktasıydım. Ellerimi sıkıyorum , sabrediyorum yazıyordu. Birbirimize direnç ve dayanma gücü verdiğimiz günleri yaşadığımız anları anımsıyorum.

 

From: BEKİR COŞKUN [mailto:bcoskun@hurriyet.com.tr]
Sent: Monday, March 13, 2006 5:11 PM
To: Ahmet Kemal Şenpolat <
asenpolat@superonline.com>
Subject: Re: 5199 sayılı yasanın değişmesi ile ilgli olarak

 

Sevgili Dost Ahmet Kemal Şenpolat.

 

Sağolun...

Zor durumda kaldık yine, size daha çok ihtiyacımız var.

Sevgilerle.

Bekir Coşkun

 

Zamanı geldi,  Istanbul'da Caddebostan Kültür Merkezinin kendi davetli olduğu oturumda  binlerce kişilik salonunda bir anda beni sahneye çıkarttı. Nasıl şaşırdım anlatamam.

 

Meşhur Silivri günlerinde Cumhuriyet Gazetesi'nin ikinci sayfasına getirilmişti. İlhan Selçuk’tan sonra , O köşeye yakışan tek kişi idi. Gazete ekibi dağıtılmıştı . Ama fetret döneminde de kaptanlık yaptı.   Yeterince vefa duygusunu tabiiki orada da  görmedi. Odasında bir kere uzun uzun hem Silivri duruşmalarını ,  hem hayvan haklarını konuştuk.

Herkesin heheylerinin geldiği hani bırakıp gidiyorum benden bu kadar bu insanlarla bu politik zihniyetle ancak bu kadar oluyor dediği günler sanki bana olmadı mı  ? işte tam o anlardı verdiği destek. Bu aşamadan sonra bırakamazsın artık girdin bir kere bu işe , televizyonda izledim birkaç kere çok ikna edici konuşuyorsun dedi.

 

 

 

-----Original Message-----

From: BEKİR COŞKUN [mailto:bcoskun@hurriyet.com.tr]

Sent: Friday, April 13, 2007 1:33 AM

To: Ahmet Kemal Senpolat <asenpolat@superonline.com>

Subject: Re: Özür diliyorum!

 

Sevgili Ahmet Kemal Şenpolat:

 

Bu içten gelen tepkin beni çok etkiledi.

İlk kez; genç, kendi yaşamı peşinde koşması gereken, dünyanın binbir nimeti varken başka canlılar için çırpınan bir hukukçu tanıdım.

Sağol.

Moramini bozmamanı isterim.

Ve çok çok gözlerinden öperim.

Bekir Coşkun

 

 

----- Original Message -----

From: "Ahmet Kemal Senpolat"

To: <HAYTAP@yahoogroups.com>

Sent: Thursday, April 12, 2007 7:21 PM

Subject: Özür diliyorum!

 

Bir hukukçu olarak hepinizden özür diliyorum. Binlerce kez özür diliyorum...

Hepinize yetişemediğimiz için değil,

kurtaramadığımız için de değil,

can çekişmelerinizi engelleyemediğimiz için de değil, zamansızlıktan, parasızlıktan, bilgisizlikten ise kesinlikle değil.

Sadece hala hiçbir makamı, hiçbir yetkiliyi, hiç kimseyi ikna edemediğimiz için...

Özür diliyorum!

 

 

HAYTAP’tan yaptığım her işte acaba gördü mü ? Mutlu oldu mu ? Bunu mu istiyordu ? Böyle mi olmalıydı diye her yaptığımızı düşünürdüm. Bazen gazete sütunlarında açıkça yazdı, bazen mesajları ile konuşmaları ile destek verdi

  (   https://www.haytap.org/tr/haytap-bir-bebei-zehirler-miydin-terk-eder-oeldueruer-miyduen  )

(   https://www.haytap.org/tr/beni-terk-etme-bekr-cokun   )

 

Yazıları ile dolaylı olarak hem motivasyonu verdi hem de ne yapmamız gerektiğinin şifrelerini verdi yıllar öncesinden. Okumasını bilene , teorisyenden kurtulacak adama takip edilecek yolu zaten tecrübesi ile veriyordu.

 

  (     https://www.haytap.org/tr/gnin-dostlar   )

 

STÖ çalışmasında ne  öğrendiysem ondan ilham ve motivasyon aldım , öğrendim, uyguladım. Andre’nin daha önceden başlattığı ivmeyi daha ileriye götürmeli teoride kaybolmamalı icracı olmalıydım.

(   https://www.haytap.org/tr/sincaby-hakkk-bekir-co  )

 

2009 yılı olmalı Ankara Barosu bir panel yapmak istedi benden yardım istedi. Mutlaka Üstün Dökmen ve Bekir Coşkun olmalı , onlar olmazsa etkisi olmaz beni de dinlemeye kimse gelmez dediydim. O günün de kayıtları keşke olsaydı. Hayvan haklarına dair muhteşem bir paneldi. Bir daha da benzeri veya  onu geçeni olmadı. o dönemdeki baro komsiyonu maalesef kayıtları tutmadı , sadece  hafızalarımızda kaldı. Yeni gelen komisyonlar da klasik olarak öncekileri tanımadığı için arşiv için çaba göstermedi.

Yaptığım çalışmaları uzaktan takip ettiğini bilmiyordum. Meğerse Türkiyenin gündem yoğunluğunda sürekli gizli takibindeymişim öğrencisini uzaktan takip eden bir öğretmenin.


Kimden: bekir coskun <bcoskun@htgazete.com.tr>
Tarih: 28 Haziran 2010 17:32
Konu: Re: bekir abi , benden hep mutlu haberler almaya devam edeceksiniz :)))
Kime: Ahmet Kemal ŞENPOLAT <
asenpolat@gmail.com>

bir gün senin kitabını mı yazarım, köşem yetmez yaptıklarına...

bc

 

 

Yıllar sonra ilk kitabım olan 111 Soruda Hayvan hakları kitabını yazdığımda en güzel önsözü de yine O yazabilirdi. Erinmedi o yoğun zamanında bana en kalıcı mirası bıraktı kitap içinde çok duygusal bir önsöz ve hedef bıraktı

 

 

 

From: Bekir Coşkun [mailto:bcoskun@cumhuriyet.com.tr]
Sent: Sunday, December 04, 2011 6:58 PM
To: Av. Ahmet Kemal SENPOLAT
Subject: Re: 99 Soruda Hayvan Hakları

 

Sevgili Ahmet Kemal;biraz gecikti ama önsözü içimden gelerek, duygulanarak yazdım, aşağıdadır:

“Onu elinde çantası, kolunca avukatlık cübbesi, ya bir tekmelenmiş kedinin, ya bir anne köpeğin, ya da yıkılmış bir kuş yuvasının hakkını savunmaya koşarken gördüm...

Mahkeme koridorlarında, adalet saraylarının önünde ya da hukukun dağıtıldığı salonlarda dili olmayan savunmasın canlılar adına konuşurken izledim...

O genç yaşlardaki avukatlar bir çok ulusal yada sosyal olaya arkalarına dönüp giderken, o insan olmayan bir canlının davasına yetişmeye baktı.

Karşılıksız sevginin belki de en belirgin örneğiydi bu.

Kalan zamanlarında sokak hayvanlarının,ormanlardaki canlıların, doğadaki dostlarımızın hukuku için çalışmalar yaptı. Hayvan severlere hukuk yolunu açmak için toplantıdan toplantıya koşarak didindi.

O'na hep saygı duydum...

Sonunda şu elinizde tuttuğunuz kitabı yazdı, yine bir sevgi uğruna... 

Bu kitabı okumanız, kütüphanenize alıp bir tane koymanız yetmeyecek bence...Herkesin okumasını , her rafta bulunmasını isteyeceksiniz.

sevgili can dostum Avukat Ahmet Kemal Şenpolat...

Eline sağlık...

Beynine...

Ama en çok o merhamet dolu kocaman yüreğine sağlık...

Bekir Coşkun”

 

 

İki yıl kadar önce evinde Mustafa Balbay ile birlikte ziyaret ettik. Hastaneden yeni çıkmıştı keyifle hayatı anlatıyordu. Cumhuriyet’i konuştuk . o konuşurken insan zamanının sınırlı olduğunu bildiği için fazla da söz alıp zamanını da boşuna harcamak istemiyor hani.  Balbay yeni hapishaneden çıkmıştı , beni hafta sonlarımı beraber geçirdiğim Balbay’a övüyordu. Bu adamdaki vefa duygusu çok kuvvetli diyordu.

O'nun sadece bir hayvan öyküleri  yazarı olarak anılmasına da  gönlüm kesinlikle razı olmaz. Karışık Türkiye gündemini en basit , en anlaşılır , en esprili dille anlatıp dimdik bu coğrafyada durmak itiraz etmek ne zordur bilirim. Bu yönüdür aslında O'nu öne çıkaran.  Yoksa hayvanlar ve çevre hakkında yazan bir sürü yazar var ama ya satılmış kalemler ya  öylesine üstü hafif geçip bir iki yazanlardan farklıydı bizlerin gözünde.Siyasilerin böyük adamların laf olsun diye sıradan ayıp olmasın diye protokol icabı yazılan soğuk sıradan taziye mesajlarını okuduğumda bunlar geliyor aklıma..

 

Bilmiyorum  bu kadar özelleri paylaşmalı  mıyım ? Fakat insan hafızası unutmakla malul,   yazıya dökmek istedimki ben de unutmayayım. Vefa duygum hiç gitmesin. Pusulanın hakkını vereyim istedim. Çünkü güçsüzlere yardım etmek için güçlü olmak gerekiyordu , bunu bilmeden bodoslama bu işe dalmak bataklıkta demelenmek ve ego tatmini gibi tehlikeli sulara girmekti. İşe o aralar gelen mesaj kim ne derse desin doğru yolda olduğumuzdandı. Güçlü olduğumuzun göstergesini yavaş yavaş veriyorduk. O da görüyordu bunu.

 

 

From: bekir coskun [mailto:bcoskun@htgazete.com.tr]
Sent: Wednesday, January 13, 2010 6:04 PM
To: Av. Ahmet Kemal SENPOLAT <
ahmetsenpolat@haytap.org>

 

 

Giderek gücünüz artıyor.

Çok iyi yapıyorsunuz, örnek oldunuz...

Belki bu bahar aylarında yine bir ulusal eylem yapmalısınız, çünkü buralarda ve diğer bir çok bölgede durum feci.

Gözlerinden öpüyorum.

Bekir Coşkun

 

 

Cumhuriyet Gazetesi bile bugün layıkıyıla gazetede doğru düzgün bir vefa duygusu göstermezke, n benim paylaştığım birkaç anı ne olacakki burada oysa. Çok sevdim ama sigara illeti , vefasızlık , ihanetler , saçma sapan embesil tiplerin saldırıları aldı Bekir Abimizi  bizden.

 

Pusulamız gitti artık gemiyi tek başımıza kullanma sırası öğrettikleri ile bize geçti

Ama hayattaki en mucizevi şansım onun gibi bir öğretmenin farkına varmam oldu. Herkese öğretmenlik yaptı belki ama sınıf birincisi olup dediklerini uygulamyı kendime şiar edinmeyi kafama takmıştım.

O karanlıktan giden gemimizde , yol yordam bilmeyen tayfalar arasında görünmez kaptanımız, öğretmenimiz, motivasyon kaynağımız ve pusulamızdı. Gemiyi kötü bir fırtınada devraldık , verdiği rüzgarla çok daha iyi yerlere götürüyoruz.

Kaptanımdı  , mucizevi öğretmenimdi ....

19/10/2020

 

Av. Ahmet Kemal Şenpolat

HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı