https://www.haytap.org/tr/br-goel-havzasi-oeluemden-nasil-kurtuldu-
Bir Göl Havzası Ölümden Nasıl Kurtuldu ?
Istanbul’da yaşayanlar dahi pek bilmez ama Büyükçekmece göl havzası barındırdığı eko sistem ve yaban hayatı çeşitliliği bakımından Türkiye’ nin önemli sulak havzalarından biridir. göl havzası içinde olmasından dolayı , gerek sincapların , tavşanların , kekliklerin, tilkilerin , kuşların , kaplumbağaların barınma yeri olduğu gibi göçmen kuşların da yüzyıllardır Marmara Denizi’nden sonraki mecburi uğrak ve dinlenme yeridir. İlkbahar ve sonbahardaki göç sırasındaki onlar için duraklamalarında dinlenmelerinde son istasyondur.
Buna rağmen Istanbul Büyükşehir belediyesi ne yaptı biliyor musunuz ? hektarlarca alana sahip bu göl havzasının bölgenin moloz ve hafriyat döküm alanı olması için meclisinden karar aldı !
Hem de sessiz sedasız. Hem de hiçbir basın kuruluşunda bu doğru düzgün duyulmadan ve şehrin merkezinde bu kadar büyük yeşil bir alanın yok olmasına ve muhalefet şerhlerine rağmen. Ne kadar ilginçtir ki , belediye kararı ile bu bölgeye ancak hafriyat dökülerek topoğrafik yapının düzeltilmesi ve rekreasyon alanı sağlanması için kamu yararı olduğundan bahsetti.
Halbuki söz konusu arazi Büyükçekmece gölünü besleyen ana su kaynaklarından birisi olması ve %85i stabilize tabir edilen geçirgen katmanlardan oluştuğu bilinmesine rağmen. Gelen molozlar ise neye neden olacaktı biliyor musunuz ?
Civar inşaatlardan taşınan inşaat hafriyatları ve molozları tamamı killi topraktan oluşması nedeniyle zaman içinde bu yüzeylerin bu malzemeyle kaplanması sonucu Büyükçekmece gölü alttan su kaynakları tarafından beslenemeyecek ve gelecekte çok örneğini Türkiye’nin bir çok bölgesinde gördüğümüz üzere kuruyacaktı. Tıpkı Seyfe Gölü , Akşehir Gölü , Beyşehir Gölü gibi . Çünkü killi malzemeni oluşturmuş olduğu malzeme , yağmurlar sonrası bile adeta su geçirimi mümkün olmayan bir katman yaratacaktı.
Istanbul 5. İdare mahkemesine HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu olarak açtığımız bu idari kararın iptali davasında mahkeme yürütmenin durdurması yönünde çok cesaretli bir karar verdi. Belediyenin itirazını ise üst mahkeme reddetti. Çok ilginçtir biz hayvanların doğal yaşamı yok olmasın diye mücadele ederken , sanki birilerine de nazire yaparmışcasına bu mahkeme kararı ; sadece o bölgedeki doğal yaşam alanını korumakla kalmadı aslında o bölgeden yararlanan milyonlarca insanın içme suyu alanının , yeşil alanının imara açılmasını , gölün kurutulmasının da önüne geçmiş oldu.
Yani neymiş , hayvan hakları savunucuları kamuoyunda bilinenin aksine insanlar için bile mücadele ediyormuş.
Keşke aynı duyarlılık toplumun her kesiminden gelebilse. İnşaat molozları , hafriyatçıların atıkları mahkeme kararlarına gerek kalmadan seçtiğimiz kişilerce doğrudan bizler lehine yorumlanabilse. Keşke,i sivil toplum örgütlerinin zamanında yaptığı uyarılar , çalışmalar dikkate alınabilse.
“Onlar torunlarını düşünmüyor, onların torunlarını DA biz düşünüyoruz”
HABERTURK GAZETESİ
OCAK 2010