https://www.haytap.org/tr/alageyiklerle-lgili-dantayn-karar
Alageyiklerle İlgili Danıştay’ın Kararı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2008/6900
Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen : Antalya Barosu Başkanlığı
Vekilleri : Av.
Av.
Davalı : 1- Başbakanlık - ANKARA
2- Çevre ve Orman Bakanlığı - ANKARA
İstemin Özeti :13.2.2008 tarih ve 26786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bazı Alanların Yaban Hayatı Geliştirme Sahası Olarak Belirlenmesi Hakkındaki 7.9.2005 tarih ve 2005/9453 sayılı kararname eki listenin 16’nci sırasında yer alan Antalya Düzlerçamı Yaban Hayatı Geliştirme Sahasına ilişkin sınırların ekli Krokide gösterildiği şekilde yeniden belirlenmesine ilişkin 4.2.2008 tarih ve 2008/13233 sayılı Bakanlar Kurulu kararı’nın iptali ve öncelikle yürütülmesinin durdurulması istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Yürütmenin durdurulması isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27 nci maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği anlaşıldığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava,13.2.2008 tarih ve 26786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bazı Alanların Yaban Hayatı Geliştirme Sahası Olarak Belirlenmesi Hakkındaki 7.9.2005 tarih ve 2005/9453 sayılı kararname eki listenin 16’nci sırasında yer alan Antalya Düzlerçamı Yaban Hayatı Geliştirme Sahasına ilişkin sınırların ekli Krokide gösterildiği şekilde yeniden belirlenmesine İlişkin 4.2.2008 tarih ve 2008/13233 sayılı Bakanlar Kurulu kararı’nın iptali istemiyle açılmıştır.
4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu’nun 1. maddesinde, Yasanın amacının, sürdürülebilir av ve yaban hayatı yönetimi için av ve yaban hayvanlarının doğal yaşam ortamları ile birlikte korunmalarını, geliştirilmelerini, avlanmalarının kontrol altına alınmasını, avcılığın düzenlenmesini, av kaynaklarının milli ekonomi açısından faydalı olacak şekilde değerlendirilmesini ve özel hukuk tüzel kişileriyle işbirliğini sağlamak olduğu; bu Yasanın av ve yaban hayvanlarını ve yaşama ortamlarını, bunların korunması ve geliştirilmesini, av ve yaban hayatı yönetimini, avlakların kurulması, işletilmesi ve işlettirilmesini, avcılığın, av turizminin, yaban hayvanlarının üretiminin, ticaretinin düzenlenmesi, toplumun bilinçlendirilmesini, avcıların eğitimini, av ve yaban hayatına ilişkin suçlar , suçların takibi ve cezaları kapsayacağı hükme bağlanmış; 2. maddesinde, yaban hayatı geliştirme sahası , av ve yaban hayvanlarının ve yaban hayatının korunduğu, geliştirildiği, av hayvanlarının yerleştirildiği, yaşama ortamını iyileştirici tedbirlerin alındığı ve gerektiğinde özel avlanma planı çerçevesinde avlanmanın yapılabildiği sahaları ifade edeceği tanımına yer verilmiş; 4. maddesinde de , yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarında yaban hayatının tahrip edilemeyeceği, ekosistemin bozulamayacağı, yaban hayatı geliştirme ve koruma sahaları ile üretme istasyonları dışında da olsa bu sahalara olumsuz etki yapacak tesislere izin verilemeyeceği, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları ile üretme istasyonlarının , orman rejimine giren yerlerde Bakanlıkça, diğer yerlerde Bakanlar Kurulunca tefrik edileceği, bu sahaların ayrılması ve yönetimine ilişkin esas ve usullerin Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanmıştır.
Anılan Yasaya dayanılarak çıkarılan Yaban Hayatı Koruma ve Yaban Hayatı Geliştirme Sahalarıyla İlgili Yönetmelik’in 5. maddesinde, yaban hayatı geliştirme sahalarının, av ve yaban hayvanlarının veya biyolojik çeşitliliğin korunması gereken alanların muhafazası veya göçmen türlerin göç yollarını güvence altına almak için , yaşama ortamlarının korunduğu, geliştirildiği, av hayvanlarının yerleştirildiği, yaşama ortamlarını iyileştirici tedbirlerin alındığı ve gerektiğinde özel avlanma planı çerçevesinde avlanmanın yapılması amacı ile içerisinde hedef tür veya türlerin doğal olarak bulunduğu veya yeniden yerleştirildiği, av ve yaban hayvanlarının barınma, beslenme ve uygun yaşama koşulları ile doğal peyzaja sahip alanlardan seçileceği; 8. maddesinde, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahası olarak teklif edilecek sahalar için, İl Müdürlüğü tarafından oluşturulacak bir komisyon marifetiyle yerinde yapılan inceleme sonucunda ön etüt raporu, alan üzerinde yetki ve sorumluluğu bulunan tüm kurum ve kuruluşların uygun görüşü alınarak tanzim edileceği ve alanın 1/25.000’lik haritası ile birlikte Genel Müdürlüğe gönderileceği; 9. maddesinde de Genel Müdürlükçe ön etüt raporları uygun görülenlerin, orman rejimine giren sahalarda Bakan oluru ile, diğer sahalarda ise ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınarak Bakanlar Kurulu Kararı ile , Bakanlık adına tescil edilerek ilan olunacağı hükmüne yer verilmiştir.
2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’nun 2. maddesinde, tabiat parklarının; bitki örtüsü ve yaban hayatı özelliğine sahip, manzara bütünlüğü içinde halkın dinlenme ve eğlenmesine uygun tabiat parçalarını ifade edeceği; 3. maddesinde, orman ve orman rejimine giren yerlerde, tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma alanlarının Çevre ve Orman Bakanlığının onayı ile belirleneceği, orman ve orman rejimi dışında kalan yerlerde tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma alanlarının belirlenmesine veya Çevre ve Orman Bakanlığınca belirlenmiş olanların işlemlerinin tamamlanması için gerekli yerlerin orman rejimine alınmasına ilgili bakanlıkların da görüşü alınarak Çevre ve Orman Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca karar verileceği ; 7. maddesinde, milli park ve tabiat parklarında, planlarına uygun olması şartıyla, kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılacak her türlü plan, proje ve yatırımlara Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilebileceği ve uygulamaların bu Yasa hükümlerine göre denetleneceği kurala bağlanmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden, yaban hayatı geliştirme sahaları belirlenerek yaban hayvanlarının doğal ortamlarıyla korunması ve geliştirilmesinin amaçlandığı; tabiat parkının ise, halkın dinlenmesine ve eğlenmesine uygun alanlar olarak tanımlandığı anlaşılmaktadır.
4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu’nun 4. maddesinin son fıkrası hükmüne göre yaban hayatını geliştirme sahaları Bakanlar Kurulu tarafından tespit edilmektedir. Av ve yaban hayvanlarının ve yaban hayatınının korunup geliştirildiği, av hayvanlarının yerleştirildiği, yaşama ortamını iyileştirici tedbirlerin alındığı ve gerektiğinde özel avlanma planı çerçevesinde avlanmanın yapılabildiği sahaları ifade eden yaban hayatı geliştirme sahalarının, Bakanlar Kurulu dışında başka bir idari makamca tabiat parkı olarak ilan edilmesine olanak bulunmaktadır. Milli Parklar Kanunundaki düzenlemelerin ise 4915 sayılı Yasaya göre Bakanlar Kurulunca Yaban Hayatı Geliştirme sahası olarak tespit edilen sahalar için uygulanamayacağı açıktır.
Dava konusu olayda,16.10 2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7.9.2005 tarih ve 2005/9453 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla, Bakanlıkça koruma altına alınan alageyik ve yaban keçisinin doğal yaşadığı alanlardan olup, özellikle alageyiğin ülkemizde yaşadığı tek habitat olarak belirlenen alanı da kapsayan Antalya Düzlerçamı, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olarak belirlenmiştir.
Anılan Bakanlar Kurulu Kararı üzerinden üç yıl geçtikten sonra ise,13.2.2008 tarih ve 26786 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2008/13233 sayılı dava konusu Bakanlar Kurulu Kararıyla, anılan Yaban Hayatı Geliştirme sahasının 4044 hektarlık kısmının bu alanın dışına çıkarıldığı, Bakanlar Kurulu Kararından önce de 26.6.2007 tarihli inceleme raporuna dayalı olarak 28.3.2007 tarih ve 104 sayılı Bakanlık oluru ile bu yerin Milli Parklar Kanununa göre tabiat parkı olarak ilan edildiği görülmektedir.
Dairemizce verilen 22.7.2009 tarihli ara kararıyla, dava konusu 4.2.2008 tarih ve 2008/13233 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına dayanak alınan inceleme raporunda, söz konusu sahanın alageyik habitatı olduğu belirtidiği halde, hangi sebeple yaban hayatı geliştirme sahası dışına çıkarıldığı ve söz konusu yerin yaban hayatı geliştirme sahası olma niteliğini yitirip yitirmediği; bu konuda bir Bakanlar Kurulu Kararının bulunup bulunmadığı; yaban hayatı geliştirme sahasının, neye dayanılarak tabiat parkı olarak belirlendiği sorulup; buna ilişkin bilgi ve belgelerin istenilmesine karşın, davalı idarece, belirtilen çelişkiyi giderir nitelikte yeni bir bilgi ve belge sunulamadığı görülmektedir.
Davalı idarece, anılan yerin orman sahası içinde kalması nedeniyle Bakanlık oluruyla tabiat parkı ilan edilmesinin yerinde olduğu belirtilmekte ise de, söz konusu alanın 2005 yılında Bakanlar Kurulu Kararıyla Yaban Hayatı Geliştirme sahası olarak belirlenmesi karşısında, bu alanın bir kısmının bu kez Bakanlık oluruyla yaban hayatı geliştirme sahası dışına çıkarılarak tabiat parkı ilan edilmesine tek başına gerekçe olamayacağından, idarenin bu iddiasına itibar edilmemiştir.
Bu durumda, dosyada mevcut inceleme raporunda, Bakanlıkça koruma altına alınan alageyik ve yaban keçisinin doğal yaşam alanlardan olup, özellikle alageyiğin ülkemizde yaşadığı tek habitat olarak belirlenen bu alanın, belirtilen özelliğini yitirdiği yönünde bir saptamaya dayanmaksızın, önce Bakanlık oluruyla tabiat parkı olarak ilan edilmesi, daha sonra da dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı ile Yaban Hayatı Geliştirme sahası dışına çıkılarılmasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 27. maddesindeki koşullar gerçekleşmiş bulunduğundan, 13.2.2008 tarih ve 26786 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Bazı Alanların Yaban Hayatı Geliştirme Sahası Olarak Belirlenmesi Hakkındaki 7.9.2005 tarih ve 2005/9453 sayılı kararname eki listenin 16’nci sırasında yer alan Antalya Düzlerçamı Yaban Hayatı Geliştirme Sahasına ilişkin sınırların ekli Krokide gösterildiği şekilde yeniden belirlenmesine İlişkin 4.2.2008 tarih ve 2008/13233 sayılı Bakanlar Kurulu kararı’nın yürütülmesinin durdurulmasına, bu kararın tebliğini izleyen günden itibaren 7 (yedi) gün içinde İdari Dava Daireleri Kurulu’na itiraz edilebileceğinin taraflara bilidirilmesine 22.2 2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.